
ITV’den Tour de France’a Tarihi Veda: 40 Yıllık Ücretsiz Yayın Dönemi Sona Eriyor
- Hilmi
- 0
- Posted on
Türkiye ekonomisi 2025 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 oranında büyüdü[3][4]. Bu büyüme oranı, 2024 yılının dördüncü çeyreğindeki yüzde 3’lük performanstan bir gerileme gösterse de, ekonominin istikrarlı seyrine işaret ediyor.
Ekonomik Büyümede Yeni Dönem
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre, GSYH zincirlenmiş hacim endeksi birinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 2 artış kaydetti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriler ise çeyreklik bazda yüzde 1’lik bir büyüme ortaya koyuyor[3].
2024 yılı genelinde ekonomi yüzde 3,2 oranında büyümüştü[4]. Bu performans, özellikle enflasyonla mücadele sürecinde uygulanan sıkı para politikasının etkilerini yansıtıyor. Dezenflasyon süreci devam ederken, büyüme rakamlarında da beklenen yavaşlama gerçekleşiyor.
Küresel Kuruluşların Türkiye Perspektifi
Dünya Bankası’nın Nisan ayında yayımladığı ekonomik görünüm raporunda Türkiye için 2025 yılı büyüme tahmini yüzde 2,6’dan yüzde 3,1’e yükseltildi[2]. Bu revizyon, özellikle gayrimenkul sektöründeki beklenen canlanmanın etkisiyle gerçekleşti.
Uzmanlar, bu büyüme rakamlarının sıkı para politikası ve enflasyonla mücadele sürecinin doğal bir sonucu olduğunu vurguluyor. megapari-tr.com gibi farklı sektörlerdeki gelişmeler de ekonominin çeşitlenen yapısını yansıtıyor.
Merkez Bankası Rezervleri ve Piyasa Dinamikleri
TCMB döviz rezervleri önemli dalgalanmalar yaşadı. Şubat ayında 100 milyar ABD doları seviyesine çıkan rezervler, 25 Nisan tarihinde 51,5 milyar dolara gerilemişti[2]. Ancak piyasaya yapılan alım yönlü müdahaleler sonucunda rezervler 65 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Borsa İstanbul ve risk primleri açısından da önemli gelişmeler yaşandı:
- BIST 9.000 puan seviyelerini test etti
- CDS verileri 320 baz puanın üzerine çıktı
- Güncel olarak CDS 290 puan seviyelerine geriledi
2025 Ekonomi Politikaları ve Beklentiler
2025 yılını şekillendirmesi beklenen küresel gelişmelerin Türkiye açısından sağlayacağı fırsatlar ve yaratabileceği riskler, yurt içi ekonomi gündeminin yönünü belirleyecek[1]. Fiyat istikrarı başta olmak üzere makro-finansal istikrarın sağlanması için konvansiyonel ekonomi politikalarının sürdürüleceği öngörülüyor.
Enflasyonla Mücadele Süreci
Dezenflasyon sürecinin 2025’te de devam edeceği, ancak hedeflenen seviyelere ulaşabilmek için bütüncül bir yaklaşımın gerekli olduğu belirtiliyor. Para politikasının yanı sıra uyumlu mali politika ve yapısal reformların desteklenmesi kritik önem taşıyor.
İşsizlik verileri açısından da büyüme rakamlarındaki yavaşlamanın yukarı yönlü bir etki yaratması bekleniyor. Bu durum, sıkı para politikası ve dezenflasyon sürecinin vazgeçilmez bir parçası olarak değerlendiriliyor[2].
Sektörel Görünüm ve Yapısal Dönüşüm
2025 yılında yeşil, dijital ve sosyal dönüşüme yönelik adımların artan ivme ile devam etmesi öngörülüyor[1]. Bu dönüşüm süreçleri, Türkiye ekonomisinin uzun vadeli rekabet gücünü artıracak stratejik alanlar olarak öne çıkıyor.
Sektör | 2024 Performansı | 2025 Beklentisi |
---|---|---|
Gayrimenkul | Durgun | Canlanma beklentisi |
İmalat | İstikrarlı | Temkinli büyüme |
Hizmetler | Güçlü | Sürdürülebilir performans |
Türkiye ekonomisi 2003-2024 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,3 oranında büyüme kaydetmişti[4]. Bu uzun vadeli performans, mevcut ekonomi politikalarının başarısı için önemli bir referans noktası oluşturuyor.